Çoğu hasta için, birkaç hafta süren poliüri, polidipsi, yorgunluk ve önemli kilo kaybı yaşamak diyabetin varlığını gösterebilir. Ayrıca, tip 2 diyabetin fenotipik görünümünü gösteren yetişkinlerde (özellikle obez olan ve başlangıçta insüline ihtiyaç duymayanlar), adacık hücresi otoantikorları olabilir ve bu da otoimmün aracılı β hücre yıkımını ve yetişkinlerde latent otoimmün diyabet (LADA) tanısını düşündürür. Glikoz homeostazının kategorizasyonu, oral glikoz yüklemesinden sonra açlık kan şekeri ve glikoz seviyelerine dayanır. Bu kategoriler şunları içerir:
-Normal glikoz homeostazı: açlık plazma glikozu < 5,6 mmol/L (100 mg/dL)
-Bozulmuş açlık glikozu (IFG): 5,6–6,9 mmol/L (100–125 mg/dL)
-Bozulmuş glikoz toleransı (IGT): 75 g sıvı glikoz solüsyonunun yutulmasından 120 dakika sonra glikoz seviyesinin 7,8 ile 11,1 mmol/L (140 ile 199 mg/dL) arasında olması
-Diyabet mellitus: açlık plazma glukozu ≥ 7,0 mmol/L (126 mg/dL), 75 g oral glukoz tolerans testinden sonra 2 saatlik plazma glukozu ≥ 11,1 mmol/L (200 mg/dL) veya HbA1c ≥ %6,5.
Amerikan Diyabet Derneği (ADA) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO), açlık kan şekeri, oral glikoz zorluğuna verilen glikoz tepkisi veya A_1c olarak da bilinen HbA1c düzeyine dayalı olarak diyabet teşhisi için kriterler belirlemiştir. IFG ve IGT, tip 2 diyabete ilerleme riskinin arttığını gösterir ve daha yüksek kardiyovasküler hastalık riski ile ilişkilidir. Tip 2 diyabetli birçok kişi tanı sırasında asemptomatiktir. ADA, 45 yaş üstü, yüksek vücut kitle indeksi, fiziksel hareketsizlik, hipertansiyon ve tip 2 diyabet aile öyküsü gibi belirli risk faktörleri olan yetişkinlerde tip 2 diyabet için yaygın tarama önermektedir. Tip 2 diyabetin erken teşhisi ve tedavisi, diyabetle ilişkili komplikasyonları geciktirmeye ve hastalığın yükünü azaltmaya yardımcı olabilir.
Tedavi edilmeyen diyabet, diyabetik ketoasidoz ve hiperglisemik hiperosmolar durum gibi acil tıbbi müdahale gerektiren ciddi metabolik bozukluklara yol açabilir. Diyabetin kronik uç organ etkileri mikrovasküler ve makrovasküler komplikasyonları kapsar. Klinik çalışmalardan elde edilen kanıtlar, diyabetle ilişkili çoğu komplikasyonun glikoz seviyelerinin etkili bir şekilde yönetilmesiyle önlenebileceğini, geciktirilebileceğini veya azaltılabileceğini göstermektedir. Sonuç olarak, diyabetin semptomlarını, teşhisini ve olası komplikasyonlarını anlamak, durumun zamanında müdahale edilmesi ve etkili bir şekilde yönetilmesi için çok önemlidir.
Bölümden 25:
Now Playing
Insulin and Hypoglycemic Drugs
500 Görüntüleme Sayısı
Insulin and Hypoglycemic Drugs
1.4K Görüntüleme Sayısı
Insulin and Hypoglycemic Drugs
1.1K Görüntüleme Sayısı
Insulin and Hypoglycemic Drugs
1.1K Görüntüleme Sayısı
Insulin and Hypoglycemic Drugs
854 Görüntüleme Sayısı
Insulin and Hypoglycemic Drugs
233 Görüntüleme Sayısı
Insulin and Hypoglycemic Drugs
348 Görüntüleme Sayısı
Insulin and Hypoglycemic Drugs
162 Görüntüleme Sayısı
Insulin and Hypoglycemic Drugs
141 Görüntüleme Sayısı
Insulin and Hypoglycemic Drugs
184 Görüntüleme Sayısı
Insulin and Hypoglycemic Drugs
165 Görüntüleme Sayısı
Insulin and Hypoglycemic Drugs
136 Görüntüleme Sayısı
Insulin and Hypoglycemic Drugs
148 Görüntüleme Sayısı
Insulin and Hypoglycemic Drugs
294 Görüntüleme Sayısı
Insulin and Hypoglycemic Drugs
165 Görüntüleme Sayısı
See More
JoVE Hakkında
Telif Hakkı © 2020 MyJove Corporation. Tüm hakları saklıdır