Araştırmamızın kapsamı, standart bakım immünoterapilerinde yanıt veya direnç mekanizmalarını incelemektir. Laboratuvarımız, tümörlere karşı başarılı bir bağışıklık tepkisini neyin yönlendirdiğini anlamaya çalışıyor ve direncin üstesinden gelebilecek hedefleri bulmak için bu tedavi belirleyicilerini tanımlayabilir miyiz? Son yıllardaki en büyük ilerleme, tek hücreli RNA dizileme tekniklerinin geliştirilmesi ve entegrasyonu olmuştur.
Tek tek hücrelerdeki moleküler özellikleri gerçek zamanlı olarak tarafsız bir şekilde sistematik olarak incelememizi sağlarlar, bu da bu karmaşık ve gelişen tümör ekosistemlerinin diseksiyonunda yardımcı olur. İmmünoterapiye yanıt mekanizmalarını incelemek için birçok preklinik model kullanılıyor olsa da, insan bağışıklığında önemli olan immünolojik belirleyicileri hala bilmiyoruz. Hasta örneklerini gerçek zamanlı olarak işlemek ve analiz etmek, belirli bir tümör içindeki tüm hücresel bölmeleri araştırma yeteneğimiz için çok önemlidir.
Laboratuvarımız, tarafsız genomik ve transkriptomik teknikler kullanarak, antijen sunum mekanizmasındaki kusurların melanomda immünoterapi direnci ile ilişkili olduğunu keşfetti. Daha yakın zamanlarda, tek hücreli yaklaşımları kullanarak, sırasıyla melanom ve baş boyun kanserinde hasta sonuçlarıyla ilişkili benzersiz T hücre durumları ve miyeloid hücre polariteleri keşfettik. Protokolümüzün en büyük avantajı basitliğinde yatmaktadır.
Küçük ve büyük tümör örneklerinin kısa bir süre içinde birden fazla kanser türünden ayrılması için ayarlanmış evrensel bir protokoldür ve yüksek derecede canlı, tek hücreli süspansiyonların üretilmesiyle sonuçlanır.