İyon kanalları, yüklü iyonların elektrokimyasal gradyanlarını geçmesine izin veren plazma zarı üzerindeki özel proteinlerdir. Ana işlevleri, hücre canlılığı için kritik olan zar potansiyelini korumaktır. Bu kanallar ya kapılı ya da kapısızdır ve hücresel olayın meydana gelmesi için milisaniyeler içinde binden fazla iyon taşıyabilir.

Kapılı iyon kanalları ile karşılaştırıldığında, sızıntı veya pasif kanallar olarak da bilinen kapılı olmayan kanalların geçit mekanizması yoktur. Bu, açılmaları ve kapanmaları için herhangi bir tetikleyiciye gerek olmadığı anlamına gelir, bu nedenle sızıntıya atıfta bulunulur. Kanalı açan gerçek bir olay yoktur; bunun yerine, açık ve kapalı durumlar arasında geçiş yapmak için içsel bir orana sahiptir. Bu kanallar nöron boyunca bulunur ve uyarılabilir zarın dinlenme transmembran voltajına katkıda bulunur. Örneğin, sodyum-potasyum pompası ile birlikte potasyum ve sodyum sızıntı kanalları, nöronun dinlenme zarı potansiyelinin korunmasına yardımcı olur. Potasyum iyonlarının sızıntı kanalları yoluyla elektrokimyasal gradyan boyunca aşağı hareketi, hücre içinde negatif bir polarite oluşturur. Bu, nöronun zar potansiyelinin sürekli olarak -70mV'nin altına düşmesini önlemek için sodyum iyonlarının sodyum sızıntı kanallarından yavaşça girmesine izin verir. Bu seviyede, sodyum-potasyum pompası, zar boyunca sodyum ve potasyum iyonlarının konsantrasyonunu dengeleyecektir.

İki gözenekli alan potasyum (K2P) ailesi gibi potasyum sızıntı kanalları, yeni analjezik ajanlar için hedef oldukları periferik ve merkezi sinir sistemlerinde yaygın olarak dağılmıştır. İnflamatuar ve nöropatik ağrı durumları sırasında potasyum sızıntı kanallarının aktivitesi azaldığında, ağrı hissi artar. Böylece, ilaçlar ağrıyı hafifletmek için bu potasyum sızıntı kanallarını aktive etmeye yardımcı olur.