Araştırmamız, oronazal fistülün stabil ve standartlaştırılmış fare modelinin nasıl oluşturulacağına odaklanmıştır. Bu protokol aynı zamanda vücut ağırlığı değişikliklerini, yara büyüklüğü değişikliklerini ve oral nazal fistül oluşumunun histolojik özelliklerini de göstermiştir. Oronazal fistül modellerinin oluşturulmasındaki mevcut deneysel zorluklar, farelerin boğulma veya kan kaybı ile mortalitesinin yanı sıra yara boyutunun standardizasyonudur.
Protokolümüz, geleneksel biyopsi zımbası kullanımına kıyasla ameliyat sırasında farelerde kanama miktarını önemli ölçüde azaltır. Bu, şiddetli kanama nedeniyle boğulma riskini azaltır. Ek olarak, deneysel yöntemimiz de daha basit ve teknik olarak daha az hassastır.
Gelecekteki araştırmalarımız, oronazal fistül oluşumu sırasında inflamatuar yanıtı gözlemlemeye odaklanmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, oronazal fistül insidansını azaltmak için damak yara iyileşmesini teşvik ederken inflamatuar yanıtı azaltmak için yeni stratejiler geliştirmeyi planlıyoruz.